Ana içeriğe atla
4 Mayıs 2013 tarihinde mcedemir tarafından gönderildi

DNA Bilgisayar

Bilim adamları 53 bin kelime, 11 resim ve bir bilgisayar programından oluşan bir kitabın içeriğini DNA üzerine kodlamayı başardı. Harvard Tıp Fakültesi'nden Profesör George Church liderliğindeki üç kişilik ekip, Science dergisinde yayımlanan makalede 5.25 megabitlik içeriğin bugüne kadar yapılan en büyük kodlamadan 600 kat daha büyük olduğunu belirtti. Böylece genetik materyal üzerine ilk kez bu kadar büyük miktarda veri yapay olarak depolanmış oldu.Uzmanlar DNA kodlamanın maliyetinin hızla düşeceğini, önümüzdeki 5 ila 10 yıl arasında verileri DNA'da saklamanın bugünkü dijital araçlara kıyasla çok daha düşük olacağını belirttiler.Bu boyutta bir veriyi DNA'ya kodlamanın birkaç gün sürdüğünü söyleyen Dr. Sriram Kosuri, "Elbette arşiv amaçlı saklama için bu uzun bir süre ancak durum zamanla düzeliyor" dedi. Dahası kodlanan verinin bu kadar büyük olmasına rağmen, kodlar çözülürken yapılan hata oranının göz ardı edilebilecek kadar küçük olduğu ifade edildi.

 Bir gram DNA üzerine 455 milyar gigabyte veri kodlanabiliyor. Bu da 100 milyar DVD'deki veriden daha fazlası demek. DNA'nın bu kadar küçük alanda bu kadar büyük veriler taşıyabilmesi üç boyutlu olmasından kaynaklanıyor.

1 Gramı 100 Milyar DVD'ye Bedel

Daha önce atom gibi cansız varlıklar üzerine de veri depolamaya çalışan bilim insanları, bu parçacıklar iki boyutlu olduğu için bekledikleri sonucu alamamıştı.

Binlerce Yıl Dayanabilir

DNA geleneksel dijital veri depolama sistemlerine göre birçok avantaja sahip. Kolayca kopyalanabiliyor, ideal olmayan koşullarda saklansabile binlerce yıl sonra yeniden okunabiliyor. Kaset ya da DVD gibi hızla modası geçen teknolojilerin aksine, DNA üzerine kod yazılması ve okunması insanlık var oldukça devam edecek bir gerçek.

Dahası böylece insanlar dev bir kütüphaneyi hiçbir zorluk çekmeden hücrelerinde taşıyabilecek. Tırnak ucu kadarlık yere dünyadaki bütün dillerin sözlükleri saklanabilecek.

Dna saklama kabı..

Yorumlar

Akıl alacak gibi değil.Neyi yapmaya çalıştıklarından,ne yaptıklarından daha önce sorgulanması gereken şey,bunları yapmayı istemeleridir.Önce istekli olmaları,yani biz böyle bir deney,proje yapacağız şeklinde kendilerini programlamış olmaları gerçekten mükemmel bir insan olma halidir.Bizim düşünmediklerimizi ve düşünemeyeceklerimizi düşünüp yapıyorlar ve başarılı da oluyorlar.Bizler falanca siyasetçi bugun ne diyecek ne yapacak gibi absürt işlerle meşgül ediliyor ve kendimizi bu işlerle heba ediyoruz ve ömür böylece boş işlerle uğraşarak geçip gidiyor.Onlar ise Profesör George Church bakalım bugün ne yapacak diye bekliyorlar ve bilim ile meşgul olup bilim ile iç içe yaşayabiliyor.Bu tabii ki ayrı bir heyecan ve ayrı bir yaşam tarzını peşinden getiriyor.Ne olaydı da bizim ülkemizde de insanların akılları fikirleri bilimsel olaylarla meşgul edilseydi.Televizyonlarda hep siyaset hep siyaset.Yabancı tv kanallarına bakıyorum da siyasetin çok az olduğunu görüp imreniyorum.Futbol ve siyasetten başka hiç bir şeyin konuşulmadığı bu ülkede birazcık bilim konuşulsaydı daha iyi olmazmıydı.Bunlar konu ile alakalı olmasada konuyu görünce hırsımdan yazdım bunları çok görmeyin artık..