Ana içeriğe atla
19 Ağustos 2010 tarihinde RA tarafından gönderildi

Dünya en küçük evimiz olabilir !

American Scientific dergisi son sayısında insanoğlunun yaşamasına uygun olduğu düşünülen yeni gezegenleri tanıttı. Harvard Üniversitesi’nde astronomi profesörü olan Demitar Sasselov ve Diana Valencia’nın yeni bir teknik kullanarak tespit ettiği dev gezegenler, şaşırtıcı bir şekilde Dünya’ya benziyor. Milyonlarca kilometre uzaktaki bu gezegenlerin birçoğunda Dünya’da olduğu gibi depremler, fırtınalar yaşanıyor ve bazılarında okyanuslar bulunuyor.
Harvard’lı uzmanların araştırması, Dünya’ya benzeyen gezegenlerle ilgili tahminleri de tamamen değiştiriyor. Bugüne kadar yıldızların çevresindeki kütleler, sınırlı bir teknolojiyle inceleniyor ve bunların gezegen olup olmadığı bile güçlükle tespit ediliyordu. Yeni bir yöntem ise bu gezegenlerin kendi yıldızları etrafında ne kadar sürede döndüğünü gösteriyor, hatta toprak ve gaz yapılarıyla ilgili ipuçları sunuyor.
İki uzman bu tekniği kullanarak Dünya’ya benzeyen dev gezegenleri keşfetti. Bugüne kadar Dünya’ya benzer bir yapıda olan tüm gezegenlerin, dünyadan küçük olması gerektiği düşünülüyordu. Yeni araştırma ise Dünya’nın sanılanın aksine, insan yaşamına elverişli gezegenler arasındaki en küçük gezegenlerden biri olduğunu gösterdi. Uzmanların taslak çizimlerini de yaptığı gezegenler “yaşam umudu” taşıyor.

Yorumlar

ay ve mars'takı staj donemımızı kısa surede atlatırsak ( mars bızım ıcın ıdeal bır yasam yerı asla ve asla olamayacak. Zamanında yasam olmus olabılır. Bugun ıse realıte tam terısnı soylemektedır ) elımızdekı mevcut yakıt sıstemlerınden kurtulur yenı sıstemler ve yollar kesfedebılırsek, onbınlerce, yuzbınlerce ınsanı tasıyabılecek kapasıtede buyuk, dayanıklı ve yasama elverıslı devasal gemıler yapmayı basarabılırsek, tehlıkesız yolculuklar ıcın uzayın harıtasını cıkartabılırsek o zaman bıze uygun bır gezegen bulabılecegımızı dusunuyorum. Bızden kac nesıl sonra bunlara hazı olabılecek bılemıyorum. Bırde su sorun var. Bıze uygun dedıgımız gezegende yasam varmı ? yokmu ? olay avatara donmesın sonra. Cunku bızde o yırtıcı ve vahsı potansıyel mevcut. Sevgılerımle

 mars bizim için bir deneme olacak... mars a gidiş yollarını öğrenirsek diğer gezegenlere de gidişin yolu açılacak..      tabii bulduğumuz gezegenlerde küçük böcekler olabilir.. belki bizde gelecekte başka bir gezegende ellerinde bizim bugünkü teknolojimiz olan başka ırklar bulabiliriz.. onlarda tıpkı bugün bizim yaptığımız gibi bizim keşif araçlarımıza ufo diyerek korkabilir.. tüm bunlar olabilir..

sadece gıdıs yolu kelımesı ıle ılgılı bırsey belırtmek ıstıyorum. Evet Marsa gıdıs yolu yakıt teknolıjılerı acısından asmamız gereken bır sorun. Gıdıs ıskametınde onumuze cıkabılecek goktasından ve gezeneın soguk ve fırtınalı ıklımınden baska gozuken baska bır engel sorun teskıl etmıyor. Radyasyon ve kızılotesı ısınlar vs'lere gırmıyorum. Benım kastettıgım sey su. Uzayın harıtasını bılmıyoruz. Uzay koskoca bır bosluk ancak yapılacak en ufak bır hata gerı donusu mumkun olmayan bır yola gırmemıze neden olur. Olu yıldızlar, kara delıkler, goktası yagmurları vs vs etkenlerı es gecemeyız. Ama ılk once yapılması gereken temel sey sudur. Isık hızı veya yakın hıza kavusmak, zaman ve yer katlamasını asmak, solucan delıklerınden yararlanmak. Bunlar ıcınde temelde katı sıvı ve gaz yakıtların otesınde bızı kosturmayacak ama ucuracak yenı enerjı sıstemlerı uzerınde calısmamız sarttır. Seyahat ıcın jet motorları, fuzeler ısımızı gormuyor. Uzaylıları arastırmak ıstıyorsak ılk gıtmemız gereken yer orion takım yıldızı. Baska dunyalar bulmak ıstıyorsak daha da oteye gıtmemız lazım. Bugun teknolojı su an ıcın yeterlı degıl. Daha cok yolumuz var. Benımde cok sozum var. sayfalar dolusu. Ama sızı sıkmak bunaltmak ıstemem. Zamana bırakalım herseyı. Sevgılerımle

hani bir uydu evrenin haritasını çıkarmıştı ya; işte yine aynı uyduyla daha ayrıntılı harita çıkarılabilir.. ve uzayda ilerlemek için ilk kuvvet yeterlidir... bolca yakıt olursa bir uzay gemisini uzun süre idare edebilir.. ve bu bahsetttiğim günümüz yakıtlarına göre.. geleceğin yakıtlarına göreyse dahada güçlü motorlar, daha da uzun yolculuklar yapılabilir.. tabii önemli olan nereye gideceğin yeri bilmendir :) sevgilerimle..

Bir gün çok uzaklarda yaşanabilir bir gezegen bulunduğunda, bu gezegeni bulan ve bu gezegene gidebilecek gemiler yapan hangi ülke veya ülkeler ise işte o ülke veya ülkelerin milletleri bir şekilde kurtulabilir..Kurtulabilir derken bunu birazda şanslı millet olarak algılamak lazım..Örneğin bu uzak gezegene gidecek gemiyi amerika yaptıysa muhtemelen kendi ulusuna ait insanları buraya gönderecektir..Peki diğer ülke insanları ne olacak?..Onun için kafası çalışan insanlara hayranlığımı bir kez daha dile getirmek istiyorum,bu kim ve hangi ülke olursa olsun.

RA'nin yorumundan:
"Olu yıldızlar, kara delıkler, goktası yagmurları vs vs etkenlerı es gecemeyız. Ama ılk once yapılması gereken temel sey sudur. Isık hızı veya yakın hıza kavusmak, zaman ve yer katlamasını asmak, solucan delıklerınden yararlanmak."

Yorumdaki yanlislar,
Karadelikler zaten ölü yildizlardir.
Solucan deligi diye bir olusum henüz bulunmamistir.Kuramdir (Teoridir).
Göktasi yagmuru degil, göktasi kalintilari olmalidir.

Ayrica Karadelikleri o kadarda büyütmeyin, olay ufkuna girmedikce sorun yok.Bir gezegen bile karadeligin etrafinda tipki bir yildizin etrafinda döner gibi belli bir yörüngede dönebilir.

sayin western,
Henüz direk gözlenmis kurtdeligi degil karadelik bile gözlenmemistir.
Bir karadeligin farkedilmesi icin önce bir yildiz gözlenir,sonra bu yildizin kararsiz hareketleri süphe ceker ve sonra bu yildiza yakin diger yildizlara bakilir ayni davranisi sergiledikleri farkedildiginde buna bir karadeligin sebebiyet verdigi anlasilir.
Baska bir yöntem ise (Alintidir)
Karadeliklerin Gözlenmesi

Bütün bunlar Einstein'in genel görelilik kuramından çıkarılmıştır. Peki bir karadelik gerçekten varsa ve biz onu doğrudan göremiyeceğimize göre, onun varlığını gözlemlerle nasıl anlarız? Bunun tek yolu bir karadeliği olay ufku yakınındaki maddeyi yutarken yakalamaktır! Buna en iyi aday da X- ışını salan çift yıldızlardır. Karadeliğin çevresinde dolanan bir kırmızı dev olsun. Bunun uzaya attığı madde, karadeliğin kuvvetli çekimi ile sarmal hareket yaparak karadelik etrafında bir disk oluşturur (Şekil 4.25). Dökülen madde, çok yüksek hızlı olduğu için, disk maddesi ile etkileşmesi sonucu ortam sıcaklığı milyonlarca derece olabilir. Bu sıcaklıkta madde X- ışını salar. Cygnus X-1 olarak bilinen X-ışını kaynağındaki görülen yıldız, kütlesi 3 güneş kütlesinden büyük görülmeyen bir nesne etrafında dolanmaktadır. Hubble uzay teleskopuyla yapılan çok duyarlı gözlemler, birçok dış galaksinin merkezinde, aşırı kütleli karadelik olabileceğini göstermektedir. Örneğin; Andromeda galaksisinin uydusu M32 galaksisinde, bir milyon Güneş kütlesini aşan karadeliğin varlığını gösteren bulgular gözlenmiştir.

Meteorlara (Yagmurlari) gelince;
Dev gemimiz yolculugu sirasinda bazi ufak tefek cakil tasi büyüklügündeki taslar tarafindan dövülebilir.Benzer bir örnek Hubble teleskobunun günes panallerinden birine milimetrik delik acmisti.
Daha büyük olanlarin ise bizi hedef almis oldugunu ögrenmemiz (radar) ve ondan kurtulma ihtimalimiz vurarak yada yön degistirerek sahip oldugumuz teknoloji ile gayet mümkün olurdu.

Karadelik ve meteorlar disinda daha ciddi tehlikeler var.Yildizlar arasi sicak gaz bulutlari ,kuvasarlar vs.
Hadi diyelim bunlarla basedebildik peki ya insan psikilojisi iste asil ciddi sorun geminin icinde.

alinti yaptigim kisim karadeliklerin kesfedilme yöntemlerinden ikincisiydi ve bunuda belirttim,ikinci defa belirtmenize gerek yoktu.
Karadelik gözlenmistir elbette mesajimda belirttim zaten ama dolayli olarak gözlenmistir ,direk degil.
Direk gözlemden kastim bir yildizi yada günes sisteminde bir gezegeni gözlemek gibidir ama dolayli gözlem farklidir.Dolayli gözlemde diger gökcisimlerinden faydalanilir.