Ana içeriğe atla
31 Mayıs 2010 tarihinde omur_dag tarafından gönderildi

Mars'tan gelen çocuk Indigo'nun kehanetleri

Boriska, Mars'tan gelen İndigo oğlan, 2010 'da çok büyük felaketler olacağını kehanet ediyor Oğlan, geçmiş yaşamında yedi metre boyunda Marslı bir varlık olduğunu söylüyor

Rusya'nın Volgograd bölgesinde, Volzhsky kasabasında olağandışı bir oğlan bebeği doğdu. Annesi Nadezhda Kipriyanovich oğlunu güzel bir sabah doğurdu. "O kadar hızlı bir doğum oldu ki, herhangi bir ağrı hissetmedim. Bana bebeği gösterdikleri zaman, oğlan bana yetişkin birinin bakışları ile bakıyordu. Bir çocuk doktoru olarak yeni doğan bebeklerin herhangi bir şeye bakmak için konsantre olamadıklarını biliyorum. Ancak, küçük bebeğim bana büyük kahverengi gözleri ile bakıyordu. Bunları bir kenara bırakırsak, tüm diğer çocuklar gibi olağan küçük bir bebekti" diyor annesi.

Anne ve oğlu hastaneden eve döndükleri zaman, kadın küçük oğlu ile ilgili çok tuhaf şeyler fark etmeye başladı. Annesinin Boris adını verdiği oğlan ağlamıyordu ve hastalıklara yakalanmıyordu. Tüm diğer çocuklar gibi büyüyordu, ama sekizinci ayında bütün cümleleri söylemeye başladı. Anne babası çocuğa model parçalar verdi ve oğlan bunlardan geometrik doğru figürler yapmaya başladı, farklı parçaları kesin doğrulukla bir araya getiriyordu. "Ona yabancılar gibi geldiğimiz konusunda çok tuhaf hissediyordum, temas kurmaya çalışıyordu" diyor oğlanın annesi.

Boris veya Boriska, anne babası onu sevgiyle çağırdıkları zaman, ikisine dönüp resimler çizmeye başlıyordu, bunlar önce soyut görünüyordu: mavi ve mor renklerin karışımı idi. Psikologlar resimleri inceledikleri zaman, oğlanın muhtemelen insanların auralarını çizmeye çalıştığını söylediler. Boris anne babasına Evreni anlatmaya başladığında üç yaşında bile değildi.

"Güneş sisteminin tüm gezegenlerinin isimlerini söyleyebiliyordu, uydularının isimlerini bile. Bana galaksilerin sayılarını ve isimlerini anlatıyordu. Önce bunun çok korkutucu buluyordum, ama sonra bu isimlerin gerçekten var olup olmadığını kontrol etmeye karar verdim. Astronomi ile ilgili bazı kitaplar aldım ve oğlumun bu bilim ile ilgili bu kadar çok şey bildiğini görmem beni şok etti" dedi Nadezhda.

Bebek - astronom ile ilgili dedikodular kasabada ışık hızından hızlı yayılmaya başladı. Oğlan bölgenin ünlüsü oldu: insanlar çocuk ile ilgili çok meraklı idiler, herkes onun nasıl bu kadar çok şey bilebildiğini öğrenmek istiyordu. Boriska dünya dışı uygarlıklardan gelen ziyaretçilerini, üç metre boyundaki insanların kadim ırkının varlığını, gelecek iklim ve küresel değişimleri anlatmaya istekliydi. Herkes küçük oğlanı büyük ilgiyle dinliyordu, ama insanlar bu hikayelere inanmıyorlardı.

Anne baba güvende olmak için çocuklarını vaftiz etmeye karar verdiler: bebeklerinde yanlış bir şey olduğunu düşünmeye başlamışlardı. Hemen ardından Boriska insanlara onların günahlarını anlatmaya başladı. Sokakta bir delikanlı ile karşılaşınca, hap kullanmayı bırakmasını söylüyordu; yetişkin adamlara eşlerini aldatmalarını bırakmalarını söylüyordu, vs. Küçük kahin insanları gelmekte olan sıkıntılar ve hastalıklara karşı uyarıyordu, bunlar oğlanın anne babası için olumsuz bir şöhret yaratıyordu.
Nadezhda daha sonra oğlunun ciddi felaketlerden hemen önce kötü hissettiğini fark etti. "Kursk denizatlısı battığı zaman, her yeri ağrıyordu. Beslan'daki rehine krizi sırasında ıstırap çekti, o korkunç saldırı günlerinde okula gitmeyi reddetti."

Beslan krizi sırasındaki hislerini sorduğu zaman, Boris içinin yandığını söyledi: "Sanki içimde bir ateş yanıyordu. Beslan'daki hikayenin korkunç bir son ile biteceğini biliyordum" dedi oğlan.

Oğlan Rusya'nın geleceği ile ilgili oldukça iyimser: "Ülkedeki durum gittikçe düzelecek. Ancak, Dünya gezegeni iki çok tehlikeli yılı deneyimleyecek - 2010 ve 2013. Bu felaketler su ile ilişkili olacak" dedi Boriska.

Boriska o yılın yazında Rus bilim adamlarının dikkatini çekti. Rus Bilimler Akademisi'nin Dünya Manyetizmi ve Radyo - dalgaları Enstitüsünün uzmanları oğlanın aurasının fotoğrafını çektiler, aurasının olağanüstü güçlü olduğu ortaya çıktı.

Profesör Vladislav Lugovenko "Turuncu spektrograma sahip, bu onun güçlü zekaya sahip neşeli bir kişi olduğu anlamıan geliyor" dedi. "İnsan beyninin iki temel hafıza tipine sahip olduğu ile ilgili bir teori var: çalışma ve uzaktan hafıza. İnsan beyninin en dikkate değer yeteneklerinden biri deneyim, duygular ve düşünceler ile ilgili hem içten hem de dıştan bilgi saklama yeteneğidir, Evrenin tek bilgisel uzayı. O alandan bilgi çekebilen bazı eşsiz bireyler var. Benim fikrime göre, her insan varlığı enerji kanalları vasıtası ile uzayla bağlantılıdır."

Lugovenko'ya göre, bu prosedürü çok kolaylaştıran özel cihazların yardımı ile insanların duyular dışı niteliklerini ölçmek mümkündür. Tüm dünyadaki modern bilim adamları fenomen çocukların gizem perdesini kaldırmak için geniş araştırmalar yapıyorlar. Son yirmi yılda dünyanın tüm yerleşim olan kıtalarında eşsiz niteliklere sahip olan insanlar doğdu. bilim adamları böyle çocuklara "indigo çocuklar" diyor.

Vladislav Lugovenko "Boriska bunlardan biri. Görünüşe göre, indigo çocukların dünyamızı değiştirme özel misyonları var. Onlardan çoğu değiştirilmiş DNA spirallerine sahip, bu onlara inanılmaz güçlü bağışıklık sistemi sağlıyor, AIDS'i bile yenebiliyorlar. Böyle çocukları Çin, Hindistan, Vietnam'da gördüm. Uygarlığımızın geleceğini değiştireceklerinden eminim." dedi.

Dünyanın öncü uzay birimleri Mars gezegeninde yaşam izleri bulmaya çalışırken, sekiz - yaşındaki Boriska anne babasına ve arkadaşlarına Mars uygarlığı ile ilgili bildiği her şeyi anlatıyor. Boriska geçmiş yaşamını hatirlıyor. Uzmanlar gerçekte bilemeyeceği bilgilere sahip olduğunu söylüyorlar. Bir Rus gazeteci son zamanlarda eşsiz bilgisi ve deneyim ile ilgili oğlan ile konuştu.

- Boriska, buradaki insanların söylediği gibi gerçekten Mars'ta yaşadın mı?
- Evet, yaşadım, bu doğru. O zamanı hatırlıyorum, 14 veya 15 yaşında idim. Marslılar her zaman savaşıyorlardı, sık sık arkadaşımla birlikte hava baskınlarına katılmak zorunda kalıyordum. Zamanda yolculuk yapabiliyorduk ve yuvarlak uzay gemilerinde uçuyorduk, ama Dünya gezegenindeki yaşamı üçgen gemilerde gözlüyorduk. Mars uzay gemileri çok karmaşıktır. Katmanlıdır ve Evren boyunca uçabilir.
- Şu anda Mars'ta yaşam var mı?
- Evet, var, ama gezegen küresel bir felaket sonucu atmosferini yıllar önce kaybetti. Ama Marslı insanlar yeraltında hala yaşıyorlar. Karbonik gaz soluyorlar.
- Marslı insanlar nasıl görünüyorlar?
- Çok uzunlar, yedi metreden uzun. İnanılmaz niteliklere sahipler.

"Oğlumuzu ufolog, astronom ve tarihçiler dahil çeşitli bilim adamlarına gösterdiğimiz zaman, hepsi tüm bu hikayelerin uydurulmasının imkansız olduğunu kabul etti. Onun söylediği yabancı lisanlar ve bilimsel terimler genellikle bu veya o özel bilimi inceleyen uzmanlar tarafından kullanılıyor." Diyor Boriska'nın annesi.
Geleneksel tıp doktorları oğlanın olağandışı yeteneklerini kabul ediyorlar, şüphesiz onun geçmiş yaşamında Mars'ta yaşadığını söylemiyorlar.

not:   İndigo Çocuk Tanımı:

Bir dizi yeni ve olağandışı psikolojik nitelik sergileyen ve genelde daha önce belgelenmemiş davranış biçimi gösteren bir  çocuktur. 1970'li yılların sonunda doğmaya başladıkları için  bugün birçoğu yetişkindir.

 

İndigo kavramı hakkındaki inançlar, insan evriminin bir sonraki aşaması olmalarından, telepati ve telekinezi gibi paranormal yeteneklere sahip olmalarına; ölümcül hastalıklara karşı bağışıklık geliştirebilmelerinden, indigo rengi auraya sahip olmalarına; son derece empatik ve yaratıcı olmalarından, hiperaktivite ve dikkat eksikliği sendorumuyla etiketlenmelerine kadar çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Zira İndigo evrimini kanıtlayan bir bilimsel kesinlik henüz mevcut değildir.

  

 

russia rusya russian Kehanet Indigo Vladislav Lugovenko Boriska İndigo oğlan Volgograd

Yorumlar

vanga ve bu çocuk hemen hemen aynı yılı işaret ediyor bu bir rastlantı mı yoksa bu yıl böle birşeyler mi olacak ? özellikle 2010 ve 2013 yıllarına dikkat çekmiş vede suyla ilişkisi dikkatimi çekti, inşallah yanılıyorumdur ama malum bugünkü olay ülkemiz insanlarından ve diğer milletlerden zarar gören insanlar  gemi baskını olayı, inşallah hem o hem ben yanılıyorumdur saygılar yorumlarınızı bekliyorum..

olabilir.Ben rüyamdan bahsedeyim kısaca.Gece yine geç saatlerde yatmıştım her zamanki gibi.Sonrasında  rüyaya daldım.Rüyamda marsta yeniden atmosfer yaratmak için bir üs kurulmuştu ve ben daha önce hayatımda hiç görmediğim bir bayan ile oradaki üstte çalışmak üzere görevlendirilmiştim.Sonra atmosferi gözlemlemek amacıyla astronot elbiselerini giyerek bayan arkadaş ile beraber dışarıya çıktık.Dışarıda demirden kuleler vardı.Tam o sırada birden bire yer hareket etmeye başladı ve bayan arkadaş toprağın altına girdi.Ben de ben ne zaman gireceğim? diye düşünürken omuzlarımdan ve böbreklerimin başlangıç yerlerinden yani vücudumun içine ve böbreklerimin uçlarına değen ve beni tamamen hareketsiz kılan olağan üstü bir acı ile toprağın altına çekildim.Çok büyük kafalı ve birazda mekanik birşeye benzeyen bir insanımsıydı.Şimdi sıkı durun beni aşağıya çektikten sonra bana hayatımda 100 binlerce rüya görmüş olan benim ilk defa duyduğum kelimeyi söyledi.O kelime Şuydu.Ben Dabbeyim!!!....o kelimeden sonra tüylerim diken diken olmuş ve hala o inanılmaz acıyı hissederek uyandım.Şu an bile çok ürperdim.Bu rüya ötesi birşeydi ve beni çok korkuttu.Marsta yaşam olabileceğine inancım bu rüya ile değil çok öncesine dayanıyor tabi...

Benim rüyalarım genelde geçmişim  ve geçmişe duyduğum özlemler ,gün içinde yaşadıklarım ve burada yazdığım şekilde gördüğüm rüyalar olmak üzere 3'e ayrılır.Hayatımda iz bırakacak şekilde etkili olan bu tarz rüyalardan en fazla 20 tane görmüşümdür.Bilmiyorum yorum yapamıyorum.Geleceğe dair haberci rüyalar olabilir.Ya da uyku modundayken ruh astral şekilde seyahatler yapıp bunları gerçekten de yaşıyor olabilir. 

Ilk once bu cocugun anenn ve babasının ne kadar talıhsız oldugunu belırterek lafıma baslamak ıstıyorum. Cocugun verdıgı bılgıler cok ılgınc ve fantastık. Sayet dogruysa bu cocugu rahat bırakmayacaklardır. O yuzden anne ve babasının en kadar talıhsız ebeveynler oldugunu vurgulamak ıstedım.

Mars'ta yasam konusunda daha once fıkırlerımı beyan etmıstım. kendı atmosfer yapımızla baska gezegenlerde yasam olup olmadıgını sorgularsak hata etmıs oluruz. Kendı atmosfer yapımızın aynısını veya bır benzerını yakaladıgımızda ancak kendı turumuz ıcın bır seyler soylemek konusmak mumkun olabılır. Dolayısıyla mars gezegenın atmosfer yapısı, sıcaklıgı veya soguklugu, fırtınaları bızı yanıltmasın.

Gecenlerde bır fılım seyrettım. Fılımın adı City of Ember. Turkiye'de Sihirli Sehir ismi ile yayınlandı. Sihirli Şehir filminin konusuna gelince insanoğlu uzun zaman önce yeryuzunde meydana gelen bır felaketten sebep yerin altına yerleşir ve burada Ember Şehrinde yaşarlar. Fakat enerji kaynakları tükenmeye başlar ve tek çözüm olarak bu karanlık yer altı şehrinden kaçıştır. İki kardeş kendilerini riske atarak büyük bir maceraya koyulurlar ve hem Ember şehrinin varoluş gizemini hem de bu karanlık dünyadan kaçış yollarını aramaya başlarlar. Bunu yaparlarkende 300 sene once sehrı yaratan dizayn eden kurucularımız dedıklerı kısılerın bıraktıkları ıpucu ve talımatları cozerek kacıs yollarını bulmaya, daha once gormedıklerı gunesı, yeryuzunu gormek ıcın planlar yapmaya baslarlar.

Marslılarında yerın altında yasama olasılıklarını degerlendırmek lazım. Olamaz mı olabılır ?

Boriska'nın dna'ları ıncelendımı ?

7 metrelık ddv lerle bugune kadar temas kuruldumu ?

Ilk aklıma gelen merak ettıgım hususlar bunlar.

Sevgılerımle

 

 

 

 

- Şu anda Mars'ta yaşam var mı? 
- Evet, var, ama gezegen küresel bir felaket sonucu atmosferini yıllar önce kaybetti. Ama Marslı insanlar yeraltında hala yaşıyorlar. Karbonik gaz soluyorlar. 
- Marslı insanlar nasıl görünüyorlar?
- Çok uzunlar, yedi metreden uzun. İnanılmaz niteliklere sahipler. 

 

işte bende bundan bahsediyorum geçenlerde bir konu açmışlardı marsda yeraltına uzanan borular diye bu herşeyi açıklıyor mükemmel paylaşım

keyifle okudum çok ilginç. acaba indigo çocular gerçektende insanın evriminin meyvelerinden midir? bence bu çocuk bu dünyanın tamamen insanların bir parçasıdır ve özel bir bedene sahip olduğundan eğer marsta hayat varsa oradakilerden birinin beyni ile iletişime geçiyor ve bilgileri kendisine ait eski bilgiler gibi hayırlıyor olabilir. yoksa birtakım dünya dışı genetetik müdahalelerin sonucu olabilirmi? ayrıca bu indigo çocuk önceki hayatında çok eskiden marsta yaşadığını söylemiş bu demektirki evrimsel değişimi onu çok yüksek bir forma dönüştürmüş bizlerin henüz aklının almadığı bir form enerji gibi adeta ve sonrasında dünyada bir insanın karnındaki zigot a ruh olarak girip tekrardan bedenlenebilmek gibi bir özelliği var o zaman amacı nedir? bir görevimi var? illaki tek başına değildir bir topluluklardır ve o topluluk ona bir görev vermiş olabilir mi? eğer hala marsta hayat varsa ve kendisi çook eskide marsta yaşamışsa ve üstün yeteneklere sahip bir varlığa dönüştüyse neden kendi toplumuna yardım etmiyorki?

 

indigonun annesi , G... Devamını Görüneş sisteminin tüm gezegenlerinin isimlerini söyleyebiliyordu, uydularının isimlerini bile. Bana galaksilerin sayılarını ve isimlerini anlatıyordu. Önce bunun çok korkutucu buluyordum, ama sonra bu isimlerin gerçekten var olup olmadığını kontrol etmeye karar verdim. Astronomi ile ilgili bazı kitaplar aldım ve oğlumun bu bilim ile ilgili bu kadar çok şey bildiğini görmem beni şok etti" diyor. yani dünyalıların verdiği isimleri biliyormuş. marsta yaşayanların kullandıkları dil veya isimlerle değil ,dünyalıların kullandıkları....
cin ler bizimle kafa buluyor :)

Evet bir gün bir mucize olur..olması için epey çoğunlukta düşünceler birleşiyor.Tek sorun bizim bu olağan dışılıkları yakalayıp yakalayamıyacağımız..ama kesinlikle gelecek bilmediklerimizi bize gösterecek,İndigo ve 1970 sonrası doğumları ile ilgili ddv lar ile ne kadar bilgi varsa onlarlada o kadar bilgi var..Mum ışığı gibi bir şey..ama bu ışıktada olsa görünüyorlar...2013 konusu umarım bir abartıdır..öylede kalması iyi olurdu..bu yıl ile ilgili bir şeyi merak etmiyorum,görmek içinde beklemiyorum,mümkünse yaşanmadan üstünden atlansa iyi olurdu..

haklı olabilir çünkü marsın üzerindeki fırtınalara bakarsak hiçbir akıllı canlı o dev fırtınaların arasında medeniyet kurmaz, kuramaz... 

bir filmde görmüştüm: Güneşte olacak bir patlamayla yeryüzündeki her türlü medeniyet yok oluyor sadece toprağın altına çekilen insanlar yaşayabiliyordu..