Ana içeriğe atla
3 Şubat 2011 tarihinde kuzey tarafından gönderildi

Uzay ekibi Mars'a ulaştı

Uzun süreli uzay yolculuklarının fiziki ve psikolojik etkilerini ölçmeyi hedefleyen Mars500 deneyinde 8 ay geride kaldı, simülatör içindeki astronotlar Kızıl Gezegen'in yörüngesine girdi.

Böylece bir buçuk yıl sürmesi beklenen deneyde önemli bir kilometre taşı geçilmiş oldu.

Bundan sonraki aşama, astronotların gerçek bir uzay aracının tüm özelliklerini taşıyan simülatörü Mars'a indirmeleri ve gezegenin yüzeyinde sanal bir yürüyüş yapmaları.

Ancak üzerinde yürüdükleri, hemen yan laboratuvarda hazırlanan kumla kaplı bir yapay zemin olacak.

Mars 500 projesi Rusya Biyomedikal Sorunlar Enstitüsü ile Avrupa Uzay Ajansı'nın ortak projesi.

Mars500 denmesinin sebebi de, mevcut teknoloji kullanılarak yapılacak bir Mars seyahatinin alması planlanan zamanda gerçekleşecek olması.

Yani Mars'a seyahat için 250 gün, Mars yüzeyinde 30 gün ve dönüş için 240 gün.

Uzmanlar 520 günlük toplamı 500'e yuvarlamış. Ancak Mars'a seyahatin 500 günden çok daha uzun süreceğinde birleşiyorlar.

Moskova yakınlarındaki Uluslararası Uzay İstasyonu'nda Haziran ayında başlayan deneye ikisi Rus, ikisi AB vatandaşı ve biri Çinli olmak üzere 6 astronot katılıyor.

İçinde bulundukları çelikten yapılmış, pencereleri bulunmayan simülatörün hacmi sadece 550 metreküp.

Deneyde Avrupa Uzay Ajansı'nı temsil eden Martin Zell, astronotların geçen 8 ayda herhangi bir sorunla karşılaşmadığını açıkladı.

Zell, astronotların ruh ve beden sağlıklarının sürekli izlendiğini, aradaki ilişkinin de gözden kaçırılmadığını hatırlattı.

Gerçeğe ne kadar yakın?

Deneye katılan astronotların içinde bulunduğu simülatör gerçek bir uzay aracına çok yakın olsa da, ortama ait bazı koşullar farklılık gösterebiliyor.

Örneğin Mars500, böyle bir yolculukta oluşacak yer çekimsiz ortamı tam olarak sağlayamıyor.

Ancak astronotların dayanıklılıklarını ölçmelerine yarayacak başka gerçek unsurlar mevcut.

Örneğin kumanda merkezi ile haberleşmelerindeki 20 dakikalık gecikme.

Ne kadar gelişmiş olsa da, Dünya ile Mars arasındaki bir telsiz bağlantısında yaşanacak 20 dakikalık gecikme burada da yaşanıyor.

Uzmanlar geçen ay bu gecikmenin astronotlar üzerindeki etkisini, üstelik bir hayli acımasız bir şekilde, test etme imkanı buldu.

Astronotlara haber verilmeksizin, simülatörün enerjisi kesildi ve elektrik aksamında bir sorun olduğunu düşündürtecek şekilde, içeriye bir miktar duman verildi.

Martin Zell, astronotların neredeyse tüm günü enerjiden yoksun olarak geçirdiğini, mevcut acil durum prosedürlerini test etme imkanı bulduğunu ve paniğe kapılmadan sorunu atlattığını anlattı.

 

Yorumlar

Sn Kuzey ;

Güzel paylaşım teşekkürler..

Değerli Arkadaşlar ;

her nekadar ileriye yönelik bir proje olsada , ben bunların .sadece kamuoyunun süphelerini gidermek için verilen bilgiler olduğunu düşünüyorum. Zaten marsta 7 adet üs olduğu söylemiştim .iddiam bu ve halen aynı kanıdayım.

tıpkı Atlantisteki çalışmaların örtbas etmek için , hala araştırıyormuş gibi ufak tefek bilgiler ve açıklamalar yapmaları gibi.

 

bakalım ileride ne gibi gelişmeler bekliyor bizleri.

not : burada bir şeye daha dikkat çekmek istiyorum. Yapılan araştırmaların simultane bilgi verildiğini düşündüğümüzde, Ay la ilgili bu tip bilgiler artık verilmiyor. dikkat çekici değilmi acaba..

 

saygılar..

Değerli arkadaşlar mars bir zamanlar yaşanabilir atmosfere sahipti,bunu bilimsel verilerden anlıyoruz,fakat yaşanabilir atmosfere sahip olduğu dönemde üzerinde canlı bir yaşamın olup olmadığı, ve eğer canlı yaşama ev sahipliği yaptığını varsayarsak dahi burada nasıl bir canlı yaşamın olduğu belirsizliğini koruyor..

Burada asıl anlatmak istediğim şu;Marsın canlı hayata elverişli olan atmosferi nasıl ki ortadan kayboldu,bunun yerine yine bir şekilde kaybolan bu atmosferin geri gelme olasılığıda olabilir..

Değerli arkadaşlar ;

Ayrıca ;  her zaman kanıt isteyen arkadaşlar kanıtları olmadığı halde ortalığa sanki kanıtları varmış gibi  konuşuyorlar.

marsta canlı virüsler bulunmuştır . Ancak geçmişte bilinçli ve yaşam olduğuna dair hiç bir bilimsel yazılı bilgi ve bilimsel belge yoktur. varsa açıkayın.

tahmin etmek yada inanmak başka birşeydir. olduğunu söylemek başka birşeydir.

yoksa insanları yanlış yönlendirmeyin.

 

 

saygılar

çelik kapsülün içinde geçen 233 koca gün... konserve ile beslenme... haftada bir kişisel bakım... ve arasında sorun giderme gibi değişik faktörler olan uzun bir yolculuk! ve unutmamalıyız ki,  misyon daha bitmedi, 30 günden sonra birde ''eve'' geri dönüş yolculuğu var! işte o zaman ''başardılar'' diyebiliriz;  tabbi ki arkadaşların arasından bir ''tırt''layan olmazsa:)

ama ve lakin!... ben yinede insanoğlunun bununda üstesinden geleceğinden eminim, hatta şundan da eminim'ki..! stress durumlarında yani gerçek bir yolculuk esnasında insanoğlu kendini ''o'' duruma göre kurup, daha da başarılı olacaktır...